Türkiye’ye daha çok melek gerek
Avrupa Melek Yatırımcılar Birliği’nin önde gelen isimlerinden Şafak Herdem, Türkiye’de melek yatırımcılığın bir “zengin hobisi” olarak görüldüğünü ama bunun teşviklerle “ekonomi sisteminin vazgeçilmez parçası haline gelmesi” gerektiğini savunuyor.
Türkiye’de melek yatırımcı sayısı çok az. Ama
Türkler Avrupa Melek Yatırımcılar Birliği’nde (EBAN) en üst seviyede temsil
ediliyor. Herdem Avukatlık Bürosu Kurucu Ortağı Şafak Herdem, EBAN Hukuk
Komitesi Başkanı. Herdem, geçen ay Moskova’da düzenlenen 12’nci EBAN
Konferansı’nda Türkiye’de melek yatırımcılık hakkında çarpıcı açıklamalarda
bulundu. Türkiye’nin bu tür yatırımcı bazında dünyanın çok gerisinde kaldığını
belirten Herdem, “Avrupa’da melek yatırımcı sayısı 70 bin, işlem hacmi 5 milyar
dolar. ABD’de ise 300 bin melek yatırımcı ve 23 milyar dolarlık bir hacim var.
Türkiye’de ise 150, bilemediniz 200 melek yatırımcı mevcut. Bu sayı Türkiye’nin kapasitesine
göre çok az. Bu alandaki girişimlerin hızlandığı son iki yıllık süreçte 10
milyon dolarlık hacim oluştu. Hem yüzde 100’e varan vergi teşviki hem de bu
alanda devlet tarafından düzenleme yapılan tek ülke olmasının cazibesiyle
Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda bu rakamı 100 milyon dolara çıkarması, melek
yatırımların ekonominin vazgeçilmez parçası haline gelmesi gerekiyor” dedi.
Herdem ile Avrupa ve Türkiye’deki melek yatırımcılık ekosistemini konuştuk.
Deutsche Bank’ın yaptığı bir araştırmaya göre Avrupa’da
startup yatırımlarının genel yatırımlara ve GSMH’ya oranı ABD’nin yarısına bile
ulaşmıyor. Moskova’da verdiğiniz bilgilere göre Avrupalı melek yatırımcı sayısı
da ABD’dekilerin dörtte biri bile değil. Sizce bu iki veri arasında paralellik
var mı?
Avrupa’daki startup yatırımlarının GSMH ile
oranlandığında ABD’ye göre geride kalmış olmasının en büyük nedeni son dönemde
Avrupa Birliği’nde (AB) yaşanmış borç krizleri olarak görülebilir. Özellikle
Yunanistan, İspanya, Portekiz, İtalya gibi ülkelerde yaşanan krizler Avrupa’daki
yatırımcıların melek yatırım yapma eğilimini oldukça olumsuz etkiledi. Startup
yatırımları olmalarından dolayı melek yatırımlar yüksek risk taşımakta bu
yüzden de risk iştahı ve piyasalardaki istikrar çok belirleyici bir hal alıyor.
Avrupalılar melek yatırımcı sayısından memnun mu?
Artırmak için ne yapıyorlar?
Avrupa’da 2012 yılında melek
yatırımlarda yüzde 19’luk bir artış gözlemlendi. Ayrıca bu yatırım hacmi
yaklaşık 18 bin kişiye istihdam fırsatı sağladı. Genel çerçevede bakıldığında
Avrupa’nın 70 bin gibi bir sayıdan daha fazla potansiyele sahip olduğu
düşünülebilir fakat yatırım hacmindeki büyüme oldukça dikkat çekici ve
memnuniyet verici görülüyor.
Türkiye’de melek yatırımcılığın durumunu “zenginlerin
oyuncağı” olarak nitelemişsiniz. Biraz daha açar mısınız?
Türkiye’de melek yatırımcılık girişimleri
bilinçli şekilde yapılmıyor. Bu model Türkiye’de zenginlerin tekelinde
ilerliyor. Adeta milyonerlerin oyuncağı haline gelmiş durumunda. Bu da aslında
girişimlerin sağlam temeller üzerinde gelişmesini engelliyor. Çünkü söz konusu
isimler bu işe bir hobi gibi bakıyor. İş planları ve kurumsal proje yönetim
tarafları eksik kalıyor. Bunu bir yatırım aracı olarak görmüyorlar, kendi ilgi
alanları ve zevkleri doğrultusunda yatırım yapıyorlar. Melek yatırım kavramının
Türkiye’de yarattığı algı şu an hedef odaklı değil. Özellikle iç piyasa
incelendiğinde melek yatırımların belli bir kesim tarafından proje odaklı fayda
ve getiri sağlamaktan çok bilinirlik ve itibar sağlamak adına kullanılan bir
strateji haline geldiği görülüyor. Bu bağlamda melek yatırımların parası olan
kişilerin tekelinde olan yatırım projeleri olmaktan çıkıp getiri odaklı ve
gelecekte potansiyeli olan girişimlere sağlanan fonlama olarak kabul görmesi
piyasanın daha da gelişmesini sağlayacaktır.
Bu sayının az olmasında startup şirketlerin yaptığı
hatalar nelerdir?
Melek yatırımcılar yüksek risk, yüksek getiri
yaklaşımıyla startup projelere yatırım yaptıklarından en temelde şirketlerin ve
kişilerin iş planlarını ve finansal beklentilerini ele alıyorlar. Bu noktada
Türk şirketlerinin yaptığı hataysa sadece operasyonel bir iş planı yapmak ve
projeyi finansal açıdan maliyet ve getiri analizi yapmadan, orta ve uzun vadeli
projeksiyonlar koymadan yatırımcının önüne getirmesi oluyor.
Sizce, bir melek yatırımcı arayan Türk girişimcinin
“yapılacaklar listesinde” neler var?
Girişimcinin
yapması gereken en temel şey öncelikle kendi projesine inanması ve bunu
yatırımcıya doğru yansıtması. Bu noktada iş planının tam anlamıyla ele alınıp
yatırımcıya sunulması gerekiyor. Özellikle girişimcilerin projelerini ortaya
koyarken daha geniş perspektiften bakıp piyasadaki rekabet unsurlarını,
potansiyel riskleri ve müşteri bazlı beklentileri göz önüne alarak yatırımcıya
kapsamlı bir rapor sunması bence hacmi oldukça artıracaktır.
Devletin melek yatırımcıların sayısının artması için
katkısı ne olabilir?
Türkiye’de melek yatırımcılara yüzde 75 vergi
teşviki veriliyor. TÜBİTAK ile işbirliğine gidilmesi durumunda bu teşvik yüzde
100’e çıkabiliyor. Bu uygulama özellikle yurtdışındaki melek yatırımcıları
çekmek için etkili olabilir. Ancak Türkiye’de mevzuatta büyük boşluklar var. Mevzuata
göre melek yatırımcılıkta gerekli olan anonim şirket yapılanması yeni Türk
Ticaret Kanunu ile kavramsal boyutta çelişiyor. Neden anonim şirket olması
gerektiğinin cevabı yok. Ayrıca projeden çıkış stratejisi ve birden fazla melek
yatırımcının aynı projeye ortak olması konusunda mevzuatta önemli açıklar var.
Yorumlar
Yorum Gönder