Türkiye'de 3D yazıcıda doğru yerde
Türkiye 3D yazıcı sektörü hızla büyürken asıl iyi haberse 3D yazıcıların Ar-Ge çalışmalarının vazgeçilmez parçası haline gelmesi.
Elinde kafatası, hararetle konuşuyor karşımızdaki genç adam.
Ama ne Hamlet’in ünlü “Olmak ya da olmamak” tiradıyla başlayan sahnesini
oynuyor ne de elindeki bir aksesuar. Genç adamın elindeki, kendi kafatasının
bire bir örneği. Dünyanın önde gelen bütün büyük 3D yazıcı üreticilerinin
Türkiye distribütörü 3DDT firmasının ortaklarından Erkan Ateş, yazıcılarından
satın alan bir hastanede çektirdiği bilgisayarlı tomografi ve MR’lardan kendi
kafatasının -en küçük kemiğin dahi ayrıntısını atlamadan- bire bir örneğini nasıl
çıkarttığını heyecanla anlatıyor: “Bundan sonra dişlerim veya kafatasıma
ilişkin bir sıkıntı yaşarsam, doktor kemiğin sağlıklı haline bakarak bozulmayı
kolaylıkla tespit edebilecek.”
İstanbul’da 3D yazıcıyla
üretim hizmeti veren
firma sayısı
20’yi geçti.
Anadolu’da 12 şehirde
3D firması kuruldu.
ABD Başkanı Barack Obama’nın 20132ÜN şubat ayındaki konuşmasında “geleceğin
teknolojisi” ve “yeni sanayi devrimini yaratacak teknoloji” olarak adlandırdığı
3D yazıcı teknolojisinin, Türkiye’de kullanımı hızla artıyor. GATA gibi büyük hastaneler
protez ve ortezlerini bu yazıcılardan çıkarıyor. Diş teknisyenleri, eskiden
günde 20 kadar diş protezi üretebilirken, 3D yazıcılar sayesinde 24 saatte
400’den fazla diş tacı veya köprüsü üretebiliyor artık. İstanbul Büyükşehir
Belediyesi’nin şehir planlamacıları ve mimarları projelerini 3D yazıcılardan
aldıkları maketler üzerinde geliştiriyor. Mimarlar proje maketlerini bu
yazıcılardan çok daha süratli ve ucuza çıkartabiliyor.
3D yazıcı teknolojisinin Türkiye’ye girişiyse asıl etkisini
sanayide gösterdi. Kocaeli Gebze’deki TUBİTAK MAM Teknoloji Serbest Bölgesi’nde
yaklaşık 20 yıl önce kurulan ve 10 yıldır “+90 Acil Parça Servisi” ile bugüne
kadar binden fazla firmaya 3D yazıcı hizmet götüren InfoTron şirketinin
kurucularından Burak Pekcan, “2009’dan beri patlama yaşanıyor” diyor.
Türkiye’de özellikle savunma, havacılık ve otomotiv sektörlerinin gelişmeye
başlamasıyla Ar-Ge çalışmaları ivme kazandı. Ancak asıl sevindirici gelişme
hemen hemen bütün sanayi firmalarının ürün geliştirmeye yönelmesi. Pekcan’a
göre Çin mallarının rekabetinin etkisiyle Ar-Ge çalışmaları küçük sanayi
işletmelerine kadar indi. “Çünkü artık yeni ürün geliştirmezseniz, yerel
müşterilerin taleplerine uygun ürünler piyasaya sunmazsanız, ürününüzün Çin’de
üretilmiş, daha ucuza satılanı piyasaya çıkacaktır” diye durumu özetliyor
Pekcan. İnsansız hava araçlarından ayakkabı tokalarına, Karsan’ın New York’ta
finale kalan taksi prototipinin en hayati parçalarından elbise düğmelerine her
türlü üründe yapılan yeniliğin CAD tasarımları 3D yazıcılarda
somutlaştırılıyor.
Küçükçekmece’deki merkezlerinde farklı boyutlardaki 3D
yazıcılarda kâğıttan metale pek çok malzemeyle “hızlı imalat” da yaptıklarını
anlatan 3DDT firmasından Erkan Ateş’e göre Türk imalatçıların Ar-Ge
harcamasının artmasının asıl nedeni 3D yazıcı teknolojisinin varlığı. “3D
yazıcılar Ar-Ge sürecini hem hızlandırdı hem de ucuzlattı” diyor Ateş. Süreci de
şöyle özetliyor: “Ürün geliştirmek isteyen firmalar eskiden tasarımlarını önce
kalıpçıya götürüp kalıp çıkartırlar, sonra CNC atölyelerine geçerler ve son
olarak lazer kesmeye gidip prototipin parçalarını çıkartıp monte ederlerdi.
Şimdi CAD çizimlerini internetten bize gönderiyorlar. Biz de birkaç saatte veya
en fazla birkaç günde onlara parçalarını gönderiyoruz. Bazıları çıkan modellerden
doğrudan üretime geçiyor.” Ateş’in verdiği bilgiye göre eskiden ürün geliştirme
veya yenileme süreçleri en az 50 bin dolara mal olurken 3D yazıcılar sayesinde tutar
birkaç bin dolara kadar geriledi.
Türkiye’de zaman ve maliyet avantajı sunan 3D yazıcılara
ilgi yoğun olunca bu alanda hizmet veren firmaların sayısında son yıllarda geometrik
artış yaşanıyor. Sadece İstanbul’daki 3D yazıcıyla üretim hizmeti veren firma
sayısı 20’yi geçti. Başta Ankara olmak üzere Anadolu’da 12 şehirde 3D firması
kurulmuş durumda. “Farkında değilsiniz ama şu anda kullandığınız binlerce
ürünün prototipi veya bir parçası mutlaka 3D yazıcıdan çıkmıştır” diyor Ateş. “Neredeyse
fotokopici gibi yoğun çalışmaya başladık” diyen Pekcan’a göreyse kent
merkezlerinde birkaç yıl içinde 3D yazıcı hizmeti veren dükkânların açılması mümkün.
3D yazıcı teknolojisinin yüksek potansiyeli Türk araştırmacı
ve akademisyenlerin de bu konuya ilgisini artırdı. Yaklaşık 15 yıldır Savunma
Sanayi Müsteşarlığı’nda uzman olarak çalışan Nuri Erginer, hobi olarak
ilgilendiği 3D teknolojisinde Türkiye’de bir ilke imza attı. Kendi küçük
atölyesinde Türkiye’nin ilk 3D yazıcısını geliştiren Erginer, “CNC makineleri
küçük değişikliklerle 3D yazıcı olarak da kullanılabilir mi” sorusuna yanıt
ararken kendi 3D yazıcısını yapmış. Ateş de kendilerinin tasarladığı bir 3D
yazıcının patent aşamasına geldiğini söylüyor.
Türk firmaları 3D yazıcı teknolojisine ilişkin uluslararası
Ar-Ge çalışmalarına da katılmaya başladı. Yüksek teknolojiye dayalı çözüm ve
hizmetler üreten InfoTron firması bugüne kadar üç Avrupa Birliği (AB) araştırma
projesinin paydaşları arasında yer almış. “Direct Spare” adı verilen bir
projede BMW ve Eurocopter gibi firmalarla işbirliği yapan InfoTron, araç ve
cihazların yedek parçalarının tedarikinde zaman ve kaynak israfının önüne
geçmek için bir sistem oluşturmaya çalışıyor. Projeye göre üretici firmadan satın
alınan araç ve cihazın parçası yerine, sadece 3D CAD tasarımı istenecek; parça
tüketiciye en yakın üretim noktasında 3D yazıcılarda “basılarak” verilecek. 2020’de
tamamlanması beklenen projenin ortakları şimdi orijinal parçayla aynı
dayanıklılık ve kalitede malzeme üretmek için araştırma yapıyor. InfoTron’un
katıldığı ikinci projedeyse “kişiye özel ayakkabı” üretilmeye çalışılıyor. “Herkes
Cristiano Ronaldo gibi özel ayakkabıya sahip olacak” diyor Pekcan. InfoTron’un
katıldığı üçüncü AB projesinde 3D yazıcı için malzeme araştırması yapılıyor.
Üniversitelerin de yeni teknolojiye ilgisi olgunlaşıyor.
ODTÜ öncü konumunu sürdürürken Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nde 3D
cihazları ve metal malzemesi konusunda çalışmalar yürütülüyor. KütahyaDumlupınar Üniversitesi, öğrencileri 3D tasarımlara yönlendirmek için bu
yazıcıları kullanabilecekleri “İleri Teknoloji Laboratuvarları” oluşturdu.
İstanbul’da 2010’da kurulan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) de
öğrencilerine benzer hizmeti veriyor. Üniversitenin mühendislik fakültesinden
Yrd. Doç. Ebubekir Koç, FSMVÜ’nin alüminyum sektörüne “3D yazıcı teknolojisi
kullanarak ürün geliştirmesi, prototip tasarlanması ve mevcut ürünlerin
iyileştirilmesinde” yardımcı olduğunu söylüyor. Böylece alüminyum sektörü,
havacılık, savunma ve otomotiv şirketlerinin taleplerine yanıt verebiliyor.
Koç, Hacettepe ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nde de 3D
yazıcı malzemesi konusunda
çalışmalar başladı. Ancak Yıldız Teknik
Üniversitesi’nden Doç. Deniz Uzunsoy’un da söylediği gibi “Çalışmalar henüz
emekleme safhasında.” Birmingham Üniversitesi’nde 3D yazıcı teknolojisi
konusunda çalışmalar yürüten Uzunsoy, Türkiye’de bu teknolojinin
gelişebileceğini, üniversitelerin özellikle “Cihazların hız ve performansının
artırılmasıyla yeni malzeme geliştirilmesi” için araştırmalar yapabileceğini
belirtiyor. Türkiye 3D yazıcı malzemesi konusunda yüzde 100 dışa bağımlı
durumda. Firmaların kullandığı plastik türevleri, özel alçı, kum ve metal
tozlarının tamamı Almanya, ABD ve İsrail gibi ülkelerden ithal ediliyor.
Türkiye belki 3D yazıcı cihazı ve malzeme üretiminde
emekleme aşamasında olabilir. Ama 3D ürün tasarımda “sıfır noktasının” epey
uzağında. Gizlilik anlaşmalarından ötürü örnek veremese de “Öyle tasarımlar
geliyor ki inanamazsınız” diyor Pekcan. Ateş’in “donattığı” örnek masasında A4 kâğıttan
vazo da var, metal helikopter parçaları da. Birkaç renkli plastikten yapılmış
bazı tasarımları kalıp alma teknolojisiyle yapmak mümkün değil. Yrd.Doç. Koç,
öğrencilerinin tasarımlarının karmaşıklığının kendisine güven verdiğini
söylüyor. Erginer, 3D yazıcılardan çıkış alınabilecek CAD veya diğer katmanlı
tasarım yazılımlarının yaygınlaştırılması gerektiğini savunuyor. Ateş’e göre bu
eğitim çocuk yaşta başlamalı: “İnternette ücretsiz tasarım programları var.
Çocukların bu programlara uyumuna şaşıracaksınız. Yaratıcı bir nesil için
bunların erken yaşta öğretilmesi şart. Çünkü 3D yazıcılar yakın gelecekte kitle
üretiminin yerini alacak.” Dünyada üç milyona yakın CAD tasarımcısı, 50 bin
kadar 3D yazıcı bulunduğunu belirten Pekcan’a göre de tasarım alanında
yapılacak daha çok şey var.
Türkiye 3D yazıcı malzemesi konusunda yüzde 100 dışa bağımlı. Firmaların kullandığı plastik türevleri, özel alçı,
kum ve metal
tozlarının tamamı
Almanya, ABD ve İsrail gibi ülkelerden ithal ediliyor.
Her
şey bir yana Türkiye’yi 3D yazıcı teknolojisi alanında adım atmaya itecek
yeterince neden var. Erginer’e göre 3D yazıcı teknolojisi, Çin ve diğer
Uzakdoğu ülkelerine kayan imalat üstünlüğünün geri kazanılması için büyük önem
taşıyor. 3D yazıcıların yeni bir ekonomik model doğmasına sebep olabileceğini
ifade eden Erginer, “Yeni teknoloji bireysel olarak bir şeyler üretme imkânı
sağlayarak daha inovatif ürünler geliştirilmesini hızlandırıyor. Yeni bir ekonomik
modele doğru gidiyoruz. Bu modelde seri üretimden ısmarlama ve kişiye özel
üretime geçilecek gibi görünüyor.” Türkiye de rekabetçiliğini 3D yazıcılar
kullanarak artırabilir. Henüz işin başındayken geleceğin teknolojisinin trenini
kaçırmamak gerekiyor.
Yusuf Ozan Üstebay ile...
Yorumlar
Yorum Gönder