Elektrikli araçlar tüketiciye ‘takılı’ değil
Piyasa araştırma kuruluşu Deloitte elektrikli araçlara
ilişkin iki yıl önce dünya çapında bir araştırmaya imza attı. “Unplugged:
Electric vehicle realities versus consumer expectatikons” (Fişten çıkarılmış:
Elektrikli araç gerçekleri ve tüketici beklentileri” başlıklı rapor Türkiye
dahi 17 ülkede 13 bin kişi ile görüşme sonucu hazırlandı. Rapor, söz konusu
ülkelerde elektrikli araç tüketicilerinin genel profilini ortaya çıkarıyor ve
onların beklentilerini sıralıyor. Raporun geniş bir özetini sunuyorum…
Tüketici beklentileri
Araştırma yapılan ülkelerde tüketicilerin büyük bir bölümü
ya elektrikli aracı (EV) ilk kullananlardan biri olacağını ya da bu araçları
satın alabileceğini söyledi. EV’yi ilk
kullananlar arasında olacağını söyleyenlerin en yüksek olduğu ülke yüzde 59 ile
Hindistan oldu. Bu ülkeyi yüzde 50s ile Çin takip etti. Bu oranın gelişmiş ülkelerde son derece düşük
olması dikkat çekti. Almanların yüzde 9’u, Belçikalıların yüzde 7’si,
Fransızların yüzde 5’i ve Japonların sadece yüzde 4’ü EV’lerin ilk
kullanıcıları arasında olduğunu söyledi. Ayrıca Japon üreticiler HEV ve EV
pazarındın dörtte birinden fazlasına sahip olmasına rağmen Japonların yüzde
52’si EV alacaklarını sanmadığını belirtti.
Türk tüketiciler de Avrupalı tüketicilerin büyük bölümü gibi, EV almakta
gönülsüz olduklarını belirtti. Aynı gönülsüzlük Kuzey Amerika ve Avustralya
tüketicilerinde de gözlemlendi. Buna karşılı Arjantin ve Brezilya EV’lere
ilginin yoğun olduğu ülkeler olarak sivrildiler.
Tüketici profilleri ve tercihleri
Elektrikli araçları satın almaya en yatkın tüketiciler,
genellikle iyi eğitimli, kentlerde yaşayan, orta veya daha yüksek gelirli,
kendilerini çevre bilinci sahibi olarak tanımlayan ama teknolojik gelişmeleri
takip eden siyasi olarak aktif kişiler. Ancak çoğu satın alma kararı vermeden
önce EV’ler hakkında daha fazla bilgi edinmen istediğini belirtiyor. Potansiyel
tüketiciler pek çok beklenti dile getiriyor. Bunarın başında EV’lerin orta veya
küçük sedan kasa olması geliyor.
Beklentiler ve sınırları belirlemek
Açıkça görüldüğü üzere elektrikli araçlara ilgi artıyor.
Ankete yanıt verenlerin yüzde 85’inde göre EV alırken veya kiralarken araçların
menzili, şarj süresi ve şarj maliyetinin “çok önemli” veya “oldukça önemli”
olduğunu düşünüyor. Ancak araştırma, potansiyel EV müşterilerin aradıkları
özellikleri pazardaki otomobillerin sundukları özeliliklerle uyuşmadığını da
bulguladı.
(Bar grafiğin devamındaki ülkeler)
Hindistan İtalya Japonya Güney Kore İspanya Tayvan Türkiye
ABD İngiltere
Menzil
Beklenti
Tüketici EV almayı yüksek eğilim göstermekle birlikte menzil
gibi bazı kilit kriterlerde taviz vermiyor. Ankete katılanların yüzde 80’i
günde 80 kilometreden az yapmasına rağmen EV’lerin daha uzun menzile sahip
olmasını istiyor. Amerikalılar ve Fransızlar menzil konunda en hassas
tüketiciler ve EV’lerin en az 480 km menzile sahip olması gerektiğini
savunuyor. Hindistan, Tayvan ve Brezilya’da ise daha makul bir beklenti hakim:
160 km. Hemen her ülkede EV’lerin menzilinin içten yanmalı motorlar kadar uzun
olması bekleniyor.
Gerçek durum
Mevcut teknoloji EV’lere ortalama 160 km menzile izin
veriyor. Menzili kısıtlayan en önemi faktör araçların stoklayabileceği enerji
miktarı. Lityum iyon piller şimdilik en uzun menzili sunuyor. Üreticilerin 2013 ve sonrası için
tasarımlarında henüz 160 km menzilden ötesi henüz öngörülmedi. Menzil artışı
ancak 2020 sonrası için öngörülüyor.
Şarj süresi
Beklenti
Tüketicilerin büyük bölümü 2 saatten az şarj süresi
beklentisini dile getiriyor. Hatta Japonların yüzde 37’si 30 dakikadan daha az
şarj edilebilir araç istiyor. 8 saatlik şarj süresini kabul edilebilir
bulanların oranı yüzde 20’nin altında kaldı.
Gerçek durum
Tüketicinin beklentilerin hâlihazırdaki teknolojinin
kabiliyetleri ile uyan tarafı yok.
Piyasadaki elektrikli araç modellerinin şarj süresi 3 ila 200 saat
arasında değişiyor. Daha kısa sürede dolan ve uzun ömürlü piler, daha maliyetli
olduğu için tüketicinin düşük fiyat beklentileri ile çelişiyor. Evde,
süpermarketlerde şarj cihazlarının yerleştirilmesi, pil değiştirme
istasyonlarının kurulması veya kablosuz dolum sağlanması gibi seçeneklerin
geliştirilmesine çalışılıyor.
Fiyat farkı
Beklenti
Hemen her bölgede ankete yanıt verenlerin büyük bölümü
EV’lere benzinli araçlardan daha fazla para ödemek istediklerini
belirtiyor. Belçika ve İngiltere,
EV’lerin fiyat farkına n hassas tüketicilere sahip. Çin, Güney Kore ve Hindistan ise fiyat farkı
ödemeye razı tüketici sayısı en fazla ülkeler.
Türkiye’nin de aralarında olduğu çok sayıda ülkenin vatandaşları ise
elektrikli otomobil satın almak için geleneksel otomobillere göre 2 bin dolara
kadar daha fazla ödemeye hazır.
Gerçek durum:
Günümüzde elektrikli araçların fiyatını, maliyetinin
yarısını, yaklaşık 16 bin dolarını,
oluşturan piller belirliyor. Bu rakam hala içten yanmalı motordan daha
pahalı. Pil fiyatlarının 2020 yılına kadar ürettiği her kWh başına 600 dolar
civarından 400 dolara kadar düşmesi bekleniyor. Ancak pil üreticileri EV’lerin
menzilini uzatmaya odaklandığından yeni nesil ürünlerin daha pahalı olma
ihtimali yüksek. Bu yüzden pillerin maliyetinin sektör kuruluşları veya devlet
tarafından sübvanse edilmesi gerekecek.
Satın alma fiyatı
Beklenti:
Tüketiciler elektrikli araçları en düşük seviyeden
Hintlilerin yüzde 74’ü EV’lerin piyasadaki en düşük fiyatlı araç olmasını
bekliyor. Amerikalı, Kanadalı ve Japon tüketicileri ise EV’lerde fiyata en az
hassas olan tüketiciler. Türk tüketicilerin yüzde 94’ü ise EV’lere 30 bin
dolardan fazlasını vermeyeceğini kaydediyor.
Gerçek durum:
EV’lere ilginin armasıyla pil üreticileri halen 170 bin adet
civarındaki üretimini 2015’te 1 milyon 510 bine çıkarma hazırlığında. Sağlanan
ölçek ekonomisi pillerin maliyetini düşürecek.
Ancak üretim artışı ile birlikte, yüksek vasıflı işgücü talebi de artacağı
için pil fiyatlarındaki düşüş sınırlı kalabilir. Ayrıca pillerde kullanılan
sensörler ve nadir metaller (nikel, magnezyum ve lityum) fiyatları da zaman içinde artabilir.
---
Yakıt fiyatı
Elektrikli araçlara uyumun ilginç bileşenlerinden biri
akaryakıt fiyatları. Araştırmanın yapıldığı bütün ülkelerde tüketiciler,
akaryakıt fiyatları aşırı yükseldiği takdirde EV’lere ilgilerinin artacağını
belirtiyor. Ülkeler arasındaki fiyat farklılarından ötürü akaryakıt
fiyatlarında ‘bardağı taşıran son nokta’ algısı farklı. Ancak Türkiye,
Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerde bu tepe noktasına yaklaşıldığı
anlaşılıyor. Buna karşılık, petrol ithalatçısı olmasına rağmen İspanya, Çin ve
Japonya’da tüketicilerin tepe noktası algısı çok yüksek. Ekonomik kriz ve
akaryakıt fiyatlarındaki çift haneli artışlar EV’lere yönelimi artırıyor.
---
Yorumlar
Yorum Gönder