Bit yeniğine röntgen
Bitcoin adlı sanal para biriminin değeri geçen ay bir ara 1200 doların üzerine çıktı, dünyanın en değerli parası oldu. Üç yıl önce 1 cent bile etmeyen sanal paranın kötü adamları para aklama aracı olduğunu söyledi. Kimilerine göre ise Bitcoin, dünyanın ilk “açık finans sistemi” ve yeni ekonomin para birimi. Bitcoin her ikisi de olmayabilir.
Para kazanmanın bin
türlü yolu var. Emek harcar kazanırsınız, yerde bulursunuz, miras kalır, kısa
yola sapar kumar oynar, özgürlüğünüzü tehlikeye atıp sahtesini yapar veya
çalarsınız…Satoshi Nakamoto farklı bir yöntem geliştirmiş: Kendi parasını icat
etmiş. 3 Ocak 2009’da basmış tuşa, Bitcoin denilen para birimi “sanal tedavüle”
girmiş. Ama yarattığı paranın dünyanın en pahalı değişim aracı haline geleceğini
aklından bile geçirmemiş.
Bitcoin, sayıları hızla
artan internet üzerinden güvenli alışverişi mümkün kılan sanal para
birimlerinden biri. Online aracı kuruluşlar vasıtasıyla ‘sanal cüzdan’ denilen
hesapları açıyorsunuz ve karşılığında Bitcoin satın alıp internette ürün ve
hizmetlerini ısmarlamaya girişiyorsunuz. BitPay şirketinin verilerine göre Bitcoin
kabul eden şirketlerin sayısı eylül ayı sonunda 10 bini geçti. Bitcoin Türkiye’de de kullanılıyor. Hatta dünyanın ikinci
“Bitcoin bankamatiği” İstanbul Atatürk Havaalanı’na yerleştirildi.
Ama Nakamoto’nun
parası sadece bu değil. Amerikalı Senatör Thomas Carper’ın da dediği gibi Bitcoin’de, “kimilerinin
kafasında hayranlık, kimilerindeyse korku uyandıran, geriye kalanlarınsa
kafasını iyice karıştıran'' bir fark var. Bitcoin, gezegenimizin “en
değerli dövizi”. Geçen ay bir ara 1 Bitcoin’in değeri 1200 doları geçti. Dolaşımda
Bitcoin’lerin miktarı da 12 milyonu buldu.
Hızlı yükseliş beraberinde soru
işaretlerini getirdi. Nihayetinde üç yıl önce Nakamoto, 31 bin satırlık
karmaşık yazılımını tamamlayıp düğmeye bastığında 1 Bitcoin’in değer 1 cent
bile değildi. Üç yılda dolardan bin kat değerli hale gelince haliyle “gerçek
paranın tekelini elinde tutanların” hiddetini üzerine çekti. ABD Senatosu
soruşturma açtı, Avrupa Merkez Bankası uyarı yayınladı. Çin yönetimi ise daha
radikal davranıp, Bitcoin'in, şirketler tarafından kullanılmasını yasakladı.
Yaratıcısı kayıp
Dünya nüfusunun üçte birine, paranın ise dörtte üçüne hükmeden süper
güçlerin oklarını bir sanal paraya çevirmesi göründüğü kadar tuhaf değil. Çünkü
Bitcoin’in tek bir merkezi, bir şirketi veya patronu yok. Hatta Satoshi Nakamoto diye biri de yok. Nakamoto, varlığını kanıtlayan tek şey
olan takma isimle açtığı izi sürülemeyen bir hesaptan attığı e-postalardı. Onlara da 2011 ortalarından son verdi. Son yılların en dikkat çekici mali
sistemlerinden birini geliştiren kim, kimse bilmiyor. Nakamoto kimliğini açılamadı çünkü Bitcoin’in devletlerden ve bankalardan
tamamen bağımsız olmasını istiyordu. O yüzden bir şirket kurup her şeyi bir
merkezden yönetmek yerine sistemi
peer-to-peer (kişiden kişiye) kurmayı tercih etti. Dünyada binlerce bilgisayar ve
mobil cihaz sahibi, Bitcoin hesabı
açıldıktan sonra, internet üzerinden,
hiçbir aracı olmadan işlem yapabiliyor. Bu da Bitcoin’i dünyanın ilk “tamamıyla açık finans
ağı” haline getiriyor. Sistem, 2010 yılından bu yana kendiliğinden çalışıyor ve
giderek büyüyor.
Yeni ekonominin parası mı
‘Açık finans ağı’ denilince kimileri
kimilerinin aklına ‘özgürlük’ diğerlerinin ise ‘yolsuzluk’ geliyor.
Savunucuları Bitcoin’i, aracıların, işlem ücretlerinin, hafta sonu ve
tatillerin, devlet kontrolünün ve dolayısıyla verginin olmadığı, yeni
ekonominin finansal hizmeti olarak selamlıyor. Syracuse Üniversitesi iletişim profesörlerinden Milton
L. Mueller,“Bitcoin, liberalizmin ulussuz halidir” diyor örneğin. Ona göre
sanal para birimleri, kişilerin kazançlarını ulus devletlerin müdahalelerinden
koruyor ve finans sistemine tam demokrasi getiriyor.
İnternet balonu mu
Denetlenemeyen ve
sürekli büyüyen bir ekonomik girişim, haliyle patladığında epey can yakabilecek
“yeni bir internet balonu” endişelerine yol açıyor. Bitcoin’in değerinin asansör gibi inip çıkması
da kuşkuları derinleştiriyor. Bir Bitcoin’in değeri geçen Nisan’da 250 doları
aştıktan sonra Temmuz’da 70 dolara gerilemişti. Kasımda 600 dolara, Aralık
başından 1200 doların üzerine çıkan Bitcoin, ertesi hafta 500 dolara kadar
düştü. Aşırı dalgalanma ve değer artışının gerisinde,
kolay para peşindeki spekülatörlerin yer
aldığı ileri sürülüyor. Ya da daha kötü adamların: FBI’ın, sanal uyuşturucu
sitesi Silk Road’ın sahibinin bilgisayarında çok sayıda Bitcoin bulması, bu
para biriminin yasadışı faaliyetlerden elde edilen kara paranın aklama aracı
olduğu kaygılarına yol açtı. Aynı sıralarda Uluslararası Kayıp ve Sömürülen
Çocuklar Merkezi Başkanı Ernie Allen, “çocuk pornosu şebekelerinin sanal para
kullandığını” açıkladı.
Bitcoin hangis? Özgür ekonominin para birimimi,
çetelerin para aklama makinesi mi? Her ikisi de olmaya bilir. İngiliz teknoloji yazarı Dave Birch, “internet aktivistlerinin” aksine uzun vadede insanlar para yerine sadece
Bitcoin içi açık paralar kullanamaya başlayacağına inanmadığını söylüyor. Zaten
Bitcoin’de dünya ekonomisini kaldıracak kapasite yok. Çünkü para arzı sadece
sistemin teknik bakımını yapanlara verilen yeni Bitcoin’lerden ibaret. Bir
hesaba göre bu sistem en fazla 21milyon Bitcoin üretebilir ve daha şimdiden 12
milyon Bitcoin arz edilmiş durumda.
Bitcoin’in yok edilmesi gerektiğini
savunanlar zaten şimdiden çok cephe yitirdi. FBI, Amerikan Senatosu’nun açtığı
soruşturmada “Bitcoin meşru bir mali hizmettir” dedi. Çocuk pornosu açıklamasına
rağmen Allen dahi “yükselen teknolojileri, bunları kötüye
kullanmak isteyenlere karşı korumalıyız” diyerek Bitcoin’e destek çıktı.
Bitcoin ideal olmayabilir ama dünyanın stabil
ve güvenilir bir sanal paraya ihtiyacı olduğunu ortaya çıkardı. Dave
Birch’ün dediği gibi “Sanayi devrimiyle yeni paralara ihtiyaç duyulduğu gibi,
yeni ekonomi de yeni bir paraya ihtiyacı var.” Yakın gelecekte daha yaygın
kullanılabilecek, stabil ve güvenli bir sanal parayı devletler üretmezse
birileri mutlaka üretecektir. Nitekim Satoshi
Nakamoto, 2011 Temmuz’unda gönderdiği son e-postasında “başka işlere devam
edeceğini” yazıyordu.
Yorumlar
Yorum Gönder