Organ çiftlikleri geliyor

Japonya kök hücreden elde ettiği embriyolarına fare veya domuz karnında organ üretmeye izin veren ilk ülke oldu. Tokyo Üniversitesi’nin geliştirdiği yöntemle elde edilen organlar 'doku uyuşmazlığı' sorununu kökten çözüyor. Böylece nakil için sıra bekleyen milyonlarca kişi deva bulacak. Ama organ için hayvan katli ne kadar etik?

Prof. Hiromitsu Nakauchi, Japonya’yır dünyanın kök hücre merkezlerinden bir haline getiren isimlerin başında geliyor.

İstanbullu özel sektör çalışanı Fatma Özdemir (62) 11 yıl önce emekli olduktan sonra Çanakkale’deki yazlığına yerleşmiş, sakin bir yaşam sürüyordu. Ama 8 yıl önce doktorlar ona böbrek yetmezliği teşhisi koyunca, bütün planları altüst oldu. İstanbul'a geri dönüp haftada 4 gün gitmek zorunda olduğu diyaliz merkezine yakın bir ev tutmak zorunda kaldı. Organ nakli için kaydını yaptırdı ama bunun gerçekleşme umudu çok aç. Çünkü Türkiye’de onun gibi böbrek bağışı bekleyen 55 bin kişi var ve bağış halinde öncelik, daha genç yaştakilere veriliyor.

Organ nakli dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük bir sorun. Yakın akrabalar birbirine organ bağışlıyor ama kadavra bağışları çok düşük. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 55 bini böbrek hastası 75 binden fazla insan organ nakli için sıra bekliyor. Hasta yakınlarının gönüllü olması ve kadavra bağışlarıyla her yıl yaklaşık 4 bin kişiye nakil yapılabiliyor. Ancak bun nakillerin bir bölümü doku uyuşmazlığı veya nakil sonrası komplikasyonlardan ötürü başarısız oluyor. Organ bulamadığı için ise her yıl yaklaşık 1,500 kişi yaşamını yitiriyor.

2 milyon kişi organ bekliyor
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada 2 milyondan fazla hastanın mustarip olduğu bu sorun, bilim insanların kafasını öteden beri meşgul ediyor. Dünyada laboratuar ortamında doku ve organ üretimi konusunda on yıllardır yapılan araştırmalarda ciddi ilerle kaydedildi. Özellikle kök hücre çalışmalarının lokomotifliğinde yapay doku, kıkırdak ve kemik üretimi yapan merkezler çoğaldı, buralarda mükemmel sonuçlar alınmaya başlandı. Üç boyutlu yazıcı teknolojisi bu çalışmalara ivme kazandırdı.

Türkiye de yarışta var
Türkiye’de de, 2010 yılındaki yasal izin çıkınca, İstanbul Teknik Üniversitesi ile Ortadoğu Teknik Üniversitesi başta olmak üzere pek çok üniversite ve hastanede kök hücre merkezleri veya doku mühendisliği bölümleri açıldı. Dünyada aralarında Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nin de bulunduğu pek çok kurumda artık 3 boyutlu yazıcılarda organ parçaları üretiliyor. Son derece maharetli bu üç boyutlu yazıcılarda, mürekkep yerine  “kök hücre” kullanılarak, kafatası, göğüs ve çene kemikleri, kulak kepçesi gibi kıkırdak yapılar, böbrek ve kalp dokuları imal ediliyor.

Japonya dünyada birinci
Doku üretimindeki çalışmalar bütün ve işleyen bir organ üretiminde ümitleri artıyor. Organ üretiminde bayrak yarışının lideri şimdilik Japonya. Tokyo Üniversitesi hücre biyologlarından Prof. Hiromitsu Nakauchi liderliğindeki ekip, bir yıl içinde organ üretmeye yakın olduklarını açıkladı. Ancak Prof. Nakauchi’nin yöntemi hayli tartışmalı. Çünkü bu ‘organ çiftliği’ de denilen yöntemde insanlara nakledilecek organ, bir domuzun karnındaki bebek üzerinde geliştirilecek.

Domuz karnında umut
Japonya’yı kök hücre çalışmalarında dünya lideri yapan insanların başında gelen Prof. Nakouchi’nin “blastocyst complementation” (Blastoksit tümleme) adını verdiği yöntem, organ nakline ihtiyaç duyan insandan deri hücreleri alınmasıyla başlıyor. Deri hücrelerinden elde edilen kök hücreler, bir sonraki aşamada, vücudun herhangi bir parçası haline getirilebilen “Induced Pluripotent Stem Cells” (IPS- Uyarılmış Pluripotent Kök Hücre) haline getiriliyor. Sonra bu domuzların embriyolarına enjekte edilip “kimerik embriyo” elde ediliyor. Uzmanların istenilen organ şeklini verdiği bu kimerik embriyo, domuz fetüsüne aktarılıyor. Böylece domuz fetüsü anne karnında büyürken, vücudunda kendi pankreası, kalbi veya böbreği değil insanın organı gelişiyor. Bebek domuz doğumdan sonra hemen veya biraz daha olgunlaştıktan sonra kesiliyor ve insan hücrelerinden elde edilen organ alınıp hastaya naklediliyor.

İlk hedef pankreas
Prof. Nakauchi, üç yıl önce bu yöntemle laboratuar farelerinin karnında sıçan pankreası geliştirmeyi başarmıştı. Japon hükümetinin kimerik emrbriyo araştırmalarına haziran ayında onay vermesinin ardından Nakauchi ve ekibi insan organı üretmek için harekete geçti. Japon bilim adamı “bir yıl içinde pankreas üretebiliriz” diyor. Bu gerçekleştirdiği takdirde dünyadaki milyonlarca tip 1 diyabet hastası belki de Tokyo’ya akın edecek. Çünkü kendi DNA’larını taşıyan, dolayısıyla uyuşmazlık sorunu olmayan pankreaslara kavuşabilecekler. Nakauchi, organ bağış listeleri kabarık böbrek ve kalp hastaları için ise en az üç yıl sonraya randevu veriyor. Çünkü “hayvanlarda böbrek üretmek imkansız değilse bile oldukça zor” diyor Japon biyolog.

‘Canavar yaratacaklar’ itirazı
Japon bilim insanlarının tek sorunu bu da olmayacak. Çünkü ‘blastoksit tümleme’ yöntemi bir dizi etik itirazla da baş etmek zorunda kalacak. İtirazların her şeyden önce ‘organ çiftliği’ olarak domuzun seçilmesine karşı yükseliyor. Prof. Nakauchi,

neden yöntem için domuzun seçildiğini, “çünkü bu hayvanın iç organlarının büyüklüğü insan organlarının büyüklüğüne çok yakın” diyerek açıklıyor. Üstelik daha önce domuz, insan kan hücrelerinin üretiminde kullanılmış ve başarı sağlanmıştı. Ancak bu yöntemde domuzdan ‘kimerik embriyo” elde edilmesi muhafazakârları en çok rahatsız eden nokta. Prof. Nakauchi’ye insanlar üzerinde deney yapma izni verildiğinde Japonya’nın muhafazakâr politikacıları, ‘ Kimerik’ kelimesinin Yunan mitolojisinde yılan, aslan ve keçi karışımı bir yaratık olan ‘kimer’den geldiğini hatırlatıp “domuz insan karışımı bir canavar yaratmak istiyorlar” diye karşı çıkmıştı. Domuz etine karşı katı dini yasaklar nedeniyle, Yahudilerin ve Müslümanların bu yönteme mesafeli durması da şaşırtıcı olmayacaktır. Hayvan hakları savunucuları ise insan hayatı söz konusu olsa bile, organ üretimi için masun hayvanların katledilmesi fikrine karşı çıkıyor. Onların bu tepkisi yüzünden başta Avrupa Birliği olmak üzere pek çok ülke ‘organ tarımına’ ve hayvanlar üzerindeki çoğu deneye sıcak bakmıyor. Bir de güvenlik endişeleri dile getiriliyor. Biyotıp araştırmalarına karşı sert eleştirileri ile tanınan yazar Wesley J. Smith, domuz karnında insan organı fikrine yukarıdaki itirazların yanı sıra “ciddi riskler taşıdığına” inanıyor. Smith’e göre bu yöntemi savunanların “domuz gribi gibi salgınlara karşı insanların daha büyük hedef haline gelmediği konusunda güvence vermesi” gerekiyor. Görünen o ki, domuz karnında insan organına yaklaştıkça eleştirilerin sayısı da şiddeti de artacak. Ancak organ çiftliği, yaşamı pamuk ipliğindeki milyonlarca hasta için, en azından şimdilik. en büyük umut kaynağı olmayı sürdürecek. 




Yorumlar

  1. Bu, böbrek satmak isteyen herkese açık bir ilan, böbrek nakli ihtiyacı olan hastalarımız var, bu nedenle böbrek satmakla ilgileniyorsanız, lütfen iowalutheranhospital@gmail.com adresindeki e-posta adresimizden bizimle iletişime geçin.
    Ayrıca +1 515 882 1607 numaralı telefondan whatsapp'ı arayabilir veya bize yazabilirsiniz.

    NOT: Güvenliğiniz garanti altındadır ve hastamız, onları kurtarmak için böbrek bağışı yapmayı kabul eden herkese büyük miktarda para ödemeyi kabul etmiştir. Sizden haber almayı umuyoruz, böylece bir hayat kurtarabilirsiniz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Geleceğin ulaşım araçları

Türkiye’nin ilk inovasyon okulu

Cristiano Ronaldo