Deneyim tekeli kalkıyor

Henüz test aşamasındaki sanal gerçeklik konsolu Oculus RiftVR 2 milyar dolara Facebook’un oldu. Facebook’un Oclulus’u yutması, sanal gerçekliği bir “pazar gerçeği” haline getirdi. Yakında turizmden sanayiye, eğlenceden sanata, eğitimden sağlığa pek çok alanda sanal gerçeklik uygulamalarında patlama yaşanabilir. Sanal gerçeklik Matrix korkularını kamçılıyor ama internet ve mobil uygulamalar nasıl “bilgi tekelini” ortadan kaldırdıysa, Oculus gibi platformlar hayatın her alanında “deneyim tekelini” de ortadan kaldırabilir. 




Google’ın Streetview uygulaması ile 2007’de ilk kez karşılaştığımda, belki de gelecekte sadece ekran başında değil gerçekte o kentin sokaklarında yürüyor hissi veren yazılımlar gelişir diye düşünmüştüm. Açıkçası o geleceğe birkaç yılda ulaşıldığını bilmek adam akıllı afallatıcı. Kit henüz Türkiye’ye gelmediği için Amerika’da deneyenlerin yalancısıyız: OculusRiftVR’ın dalgıç gözlüğüne benzer aparatı takıldığında, insanı bambaşka bir âleme taşıyormuş ve daha kötüsü o âlemde gerçekten olduğuna inandırıyormuş. Nitekim Youtube, Oculus gözlüğünü takıp, gerçek dünyadan koptuğu için iki ayağı üzerinde duramayan onlarca insanın komik görüntüleriyle dolu.

Oculus sanal gerçeklik yaratan ilk cihaz değil. Microsoft ve Sony başta olmak üzeren bir dizi şirket daha önce oyun meraklılarının gözleriz sanal gerçeklik mili çekip, fantastik ortamlara sürüklediği cihazlar geliştirmişti. Ama sanki Oculus sanal gerçeklikte şimdilik gelinen en iyi noktayı temsil ediyor. Şirketin dağıttığı 70 bin gözlüğü deneyen yazılım geliştiriliciler, gözlüğü taktıklarında özellikle sanal ortamın çevrelerini “360 derece sarmasının çok çarpıcı olduğunu” söylüyor.Oculus için geliştirilen ilk yazılımda kullanıcılar, İtalya’da gerçek bir Toskana villasına girip, odalarında ve bahçesinde dolaşabiliyor, başınızı doğal hareketlerle çevirip dört bir duvarı, tavanı ve yerigörebiliyor. Oculus hakkındaki onlarca yorumun ortak noktası, cihazın insan hareketlerine hızla yanıt vermesine, gezintinin neredeyse doğala yakın olmasına ilişkin övgüler. Üstelik 3D görüntü teknolojisi ve sanal gerçekliğin en büyük sorunu olan mide bulantısı veya ‘tutma’(Motion sickness) sorunu da Oculus’ta giderilmişe benziyor.
Palmer Luckey 

Oculus yazılım ve donanımı duvara, ağaca, insanlara toslandığındaacı hisse verecek kadar hassas değil. Hareketi sağlamak için bir başka oyun çubuğu veya platformu kullanmak gerekiyor. Ama şimdilik:Oculus’un 21 yaşındaki patronu Palmer Luckey, Sony Playstation veya Microsoft Xbox gibi bir platform olan Oculus VR için içerik geliştirmesi için Silikon Vadisi’nin dehalarını ikna etmeye çalışıyor. Nitekim Virtuix firması Omni adını verdiği bir yürüyen platformu bu ay piyasaya çıkarıyor. Omni, kullanıcı hangi yöne dönerse o yöne, kullanıcının yürüme veya koşma hızına uygun hareket ederek, sanal gerçeklik hissini daha da kuvvetlendiriyor.

Virtuix Omni
Lucky (Şanslı) lakaplı Luckey’ninOculus’uVirtuix gibi yeni girişimlerin en büyük ilgi alanı. Ama Luckey daha büyük bir tekno girişimciyi kendine çekmekten son derece memnun: Mark Zuckerberg.Oculus’u deneyen Facebook patronu, Microsoft’un da ilgilendiği söylenen şirketi satın almak için çok beklemedi, hemen karar verip 3 saatlik bir toplantının ardından Oculus’u 2 milyar dolara Facebook bünyesine kattı. Kısa sürece önce Whatsup’a 19 milyar doları gözünü kırpmadan ödeyen Zuckerberg’in bu kez henüz tamamlanmamış, raflara çıkmamış bir ürüne bu kadar para ödemesi şaşkınlık yarattı. Kimisi onu borsada kazandığı paraları har vurup harman savurmakla suçladı. Facebook hisseleri geçen 12 ayda yüzde 150 değer kazanmıştı.“Çeşmenin başında durmanın” önemini çok iyi bilen Zuckerberg, geleceğin platformu olma ihtimali olan her şeye gözü kapalı para saçmaya hazır görünüyor. Nitekim satın alma kararını açıklarken “Mobil bugünün platformu. Biz şimdi geleceği platformlarına hazırlanıyoruz. Oculus gelmiş geçmiş en sosyal platform olma şansına, bizim çalışma, oynama ve haberleşme yöntemlerimizi değiştirmeye aday” dedi.

Anlaşıldığı üzere Zuckerberg, Oculus satın alırken oyun piyasasının ötesinden düşünceleri var. Forbes’ten  ErikKain’ın dikkat çektiği gibiturizmden sanayiye, eğlenceden sanata, eğitimden sağlığa pek çok alanda “devrimsel sonuçlar” yaratabilir. Şimdiden onlarca örnek ortaya çıktı. HBO, Games of TheTrones dizinin yeni sezonu öncesinde şanslı izleyicilerine Octupus ile dizinin geçtiği mekânları gezme şansı verdi mesela. Los Angeleslı gazeteci Nonny de la Peña, gerçek videoları Oculus ile sanal ortama taşıyıp, dileyenin bir banka soygunun ortasına düşmenin nasıl olduğu hissini yaşattı. Avusturya’nın Viyana Teknoloji Üniversitesi’nden Prof. AnnetteMosse, sanal gerçeklik uygulaması sayesinde kolları ve bacakları olmayan engellilere keman ve piyano çalma deneyimi sundu. Amerikan ordusunu çoktandır helikopter simülasyonlarının ordunun teknoloji laboratuvarlarının geliştirdiğini Oculus benzeri gözlüklerle yapıyor…

Facebook’un parasal gücü, Sony ve Microsoft’un artan rekabetten geri kalmamak için girişecekleri yatırımlarla, sanal gerçeklik alanında yapılabilecekleri haddi hesabı olmayabilir. Belki gelecekte tarihi dizide öğrenmek yerine, sanal gerçekliğe dalış yapacak, Kanuni ile sefere çıkacak, Ulubatlı Hasan ile İstanbul surlarının burçlara çıkacak, Kaptan Cousteau ile birlikte okyanusların en derin noktasına dalacak, Hillary ve Tenzing ile Everest’e tırmanacağız. Derste uzayın yerçekimsiz ortamını anlamaktan güçlük çeken öğrenci sanal gerçeklik sayesinde “Gravity” filminin baş oyuncusu olup bir daha ayağının altındaki bilmediği gücün farkına varacak. Cumartesi günü canı sıkılanlar televizyon başına çöreklenmek yerine takacak gözlüklerini U2’nun muhteşem bir konserinde en önde olacaklar veya kentin en gözde gece kulübünde en popüler insanlar arasında dans edecekler...x
Teknoloji yazarı Kevin O’Hannessian’ın belirttiği gibi sanal gerçeklik bugünden yarına mükemmel olmayacak. Daha atılması gereken çok adım var. Koku, dokunma vb hislerin sanalının gerçekleştirilmesi gerekiyor mesela. Yani Matrix benzeri bir mükemmel evrenin yaratılması için epey beklenecek. Ancak eninde sonunda, hem ekonomi hem de insan hayatı için önemli değişimler yaratacak bir teknolojinin ayak sesleri gelmeye başladı. Internet ve mobil teknolojisi nasıl “bilgi tekelini” kırdıysa, sanal gerçeklik de belli bir kesimin elindeki “deneyim tekelini” kırarak, herkese her istediğini yaşama fırsatı sunabilir. 




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Geleceğin ulaşım araçları

Türkiye’nin ilk inovasyon okulu

Cristiano Ronaldo