2016'dan çıkarılan 12 Ders!


1
Trump'san kazanırsın!

ABD Başkanlık Seçimlerinde büyük sürpriz yaşandı ve işadamı Donald Trump başkanlık koltuğuna oturdu. Trump 45'inci ABD Başkanı olurken yıkmadık seçim miti bırakmadı: 
-Seçimden en yüksek oyu almak gerekir (2.9 milyon oy fark yedi)
-ABD Başkanı olmak için devlet tecrübesi sahibi olmak gerekir (Hiçbir tecrübesi yok)
-Medya desteğini ardına alman gerekir (59 büyük medya kuruluşunun 57'si ona karşıydı)
-Partinin desteğini alman gerekir (Cumhuriyetçi Partililerin büyük kısmı ondan desteğini çekmişti)
-İyi bir kampanya ekibine sahip olman gerekir (Neredeyse yarışı ekipsiz tamamladı)
-ABD Başkanlığı yüksek ahlak gerektirir (Bir kadına yaptığı tacizi müstehcen dille anlattığı kaset ortaya çıkmıştı)
-Geniş kitlelere hitap eden ve azınlıkları kucaklayan söylem şarttır (Kampanyası boyunca kadırnları aşağıladı, Müslümanları ülkeye almayacağını söyledi, siyahilara karşı onları öldüren beyaz polisleri destekledi, Meksikalılara 'tecavüzcü' dedi, engellilerle bile alay etti)

2
Terör için silah şart değildir


2016 tarihin en aşağılık terör eylemlerine sahne oldu. 22 Mart'tta Brüsel'de DEAŞ teröristleri teröristleri Belçika'nın başkenti Brüksel'in havaalanında ve NATO ve AB binalarının yakınındaki bir metro istasyonunda intihar saldırıları gerçekleştirdi, 28 kişi öldü, 260 kişi yaralandı. 28 Haziran'da bu kez İstanbul Atatürk Havalimanı'nda bombalı intihar saldırısı düzenlendi, 45 kişi öldü 236 kişi yaralandı. Terör sadece simge mekanları hedef almadı. 27 Mart'ta, Pakistan'ın Lahore kentindeki bir lunaparkta gerçekleşen intihar saldırısında çoğu çocuk 70 kişi hayatını kaybetti. Cemaat-ül Ahrar örgütü "Paskalyayı kutlayan Hıristiyanları" hedef aldığını açıkladı. 12 Haziran'da ise DEAŞ sempatizanı Omar Mateen, ABD'nin Orlando kentindeki bir eşcinsellere yönelik gece kulübüne silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 50 kişi hayatını kaybederken 53 kişi de yaralandı. Bu saldırı Amerikan tarihinin tek kişi tarafından düzenlenen en çok ölümlü saldırı oldu. Artan terör saldırıları Avrupa ve ABD'de güvenlik önlemlerinin artmasına yol açtı. Fakat teröristler katletmek için farklı yöntemler geliştirmekte gecikmedi. Fransa ulusal bayramı kutlarken Nice kentinde yine bir DEAŞ sempatizanı Tunuslu Mohamed Lahouaiej-Bouhlel, kamyonunu havai fişek gösterisini izleyen kalabalığın üzerine sürdü, kendisi dahil 87 kişinin ölümüne yol açtı. 19 Aralık'ta yine bir Tunuslu ve DEAŞ sempatizanı olan Amis Amri, Almanya'nın başkenti Berlin'in ortasında kurulan bir Noel pazarına TIR kamyonunu sürdü, 12 kişinin ölümüne yol açtı. Terör örgütleri bombalı intihar saldırılarında 7-8 yaşlarında kız çocuklarını kullanmaktan da vicdani rahatsızlık duymadılar. 22 Ağustos'ta DEAŞ'ın üzerine bomba yerleştirdiği 13 yaşındaki bir çocuk Irak'ın Kerkük kentinde yakalandı. 11 Aralık'ta Nijerya'da DEAŞ bağlantılı Boko Haram örgütü 7 ve 8 yaşlarında 2 kız çocuğunun üzerindeki bombayı pazar yerinde patlattı, 18 kişi yaşamını yitirdi. 16 Aralık'ta Almanya'da 12 yaşındaki bir intihar bombacısı eylemini gerçekleştiremeden yakalandı. Suriye'de El Nusra örgütünün bir liderinin 7 ve 8 yaşlarındaki kızlarını canlı bomba olarak kullanacağı görüntüleri yılın son haftası ortaya çıktı. Kızların akıbeti bilinmiyor....


3
Neyi referanduma götürdüğü iyi düşünmek gerekir


-Referandum demokrasilerde halkın iradesinin doğrudan tecelli bulduğu oylamalardır. Ancak 2016'da düzenlenen bir dizi referandum, iktidarların bu yola başvururken iyi düşünmesi gerektirdiğini gösterdi. 23 Haziran'da İngiltere'de yapılan "Brexit' referandumu öncesinde yapılan anketlere rağmen az bir farkla 'AB'den çıkalım' diyenlerin lehine sonuçlandı. Halkı referanduma götüren Başbakan Cameron istifa etmek zorunda kaldı, ülke uzun bir belirsizlik dönemine girdi. Ama asıl şok AB'de yaşandı. Avrupalı AB karşıtı aşırı sağcı partiler kendi ülkelerinde benzeri referandumlar düzenlemek için harekete geçirirken, birliğin lokomotifi ülkeler yeni üye kayıplarını önlemek için 'Avrupa Ordusu' kurmak dahil çareler aramaya başladı. En az 2 yıl sürecek olan 'Brexit' eski kıtanın siyaset ve ekonomisinin en büyük kabusu olmayı sürdürecek.
-2 Ekim'de Kolombiya'da yapılan 'Barış Referandumu' da beklenmedik bir sonuçla bitti. FARC
gerillalarına silah bıraktıracak barış anlaşmasının oylandığı referandumdan yine kıl payı farkla 'hayır' sonucu çıktı. Kolombiya halkı barışa 'evet' diyordu ancak on binlerce kişinin ölümüne yol açan örgütün üyelerinin suçlarından arınarak birer siyasetçiye dönüşmesine karşı çıkmıştı. Şart olmamasına rağmen anlaşmanın meşruiyet zemini genişletmek isteyen Devlet Başkan Juan Manuel Santos büyük hayal kırıklığına uğradı. Ancak anlaşmadan ötürü Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Santos, edindiği 'uluslararası meşruiyet' ile barıştan vaz geçmedi ve FARC ile anlaşmayı yenileyip bu kez referanduma gitmeden Kongre'den geçirerek hayata geçirdi.
-7 Aralık'ta İtalya'da yapılan referandum da bir başbakan öğüttü. İtalya Başbakanı Matteo Renzi,
"Devlette işlevselliği artıracağını" ileri sürdüğü, senato üyelerinin sayısını azaltırken, yerel yönetimlerin yetkilerinin bir bölümünü merkezde toplamaya yönelik anayasa değişikliğine İtalya 'hayır' dedi. Renzi istifa ederken zaten sıkıntıda olan ekonomi iyice zora girdi, dünyanın en eski bankası Monte dei Paschi di Siena'ya devlet el koymak zorunda kaldı. Referandum ayrılıkçı Kuzey Ligi'nin de elini güçlendirdi. İtalya 2017'de derin siyasi ve ekonomik belirsizlikler içinde giriyor.

4
Herkese Nobel verilmez
İsveç Akademisi bu yıl tarihinin en tartışmalı kararlarından birine imza attı ve Amerikalı şarkıcı Bob
Dylan'a 'Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık gördü. Dylan'ın edebiyatçı olup olmadığı konusunda büyük bir tartışma koptu. Sevenleri onun şarkı sözlerinin derinliğinden dem vurdu, Mario Vargas Llosa gibi karşıtlar ise "Bu kafayla futbolcuya da Nobel verilir" görüşünü savundu. İsveç Akademisi ödülü verdiğine pişman oldu. Ama bu pişmanlık Dylan'ın eserlerinin edebi değerine ilişkin eleştirilerden değil Dylan'ın duyarsızlığından kaynaklanıyordu. Dylan haftalarca ödül hakkında bir açıklama yapmadı. Sonunda ödülü kabul etti ama ödül törenine katılmayı 'işlerinin yoğunluğunu' gerekçe göstererek reddetti. Dylan nihayet Nobel hakkında konuştuğundaysa "Bana Nobel verileceğini söyleseler, 'aya ayak basma ihtimalim daha yüksek' derdim" itirafında bulundu.

5
Deposunu doldurmazsan uçak düşer

2016'da büyük uçak kazaları da yaşandı. 19 Mayıs'ta Mısır Havayolları'na ait bir uçak Paris-Kahire
seferi yaparken Akdeniz'e düştü, 66 yolcu ve mürettebatından kurtulan olmadı. Mısır uçağının düşüşüne bir bombanın yol açtığı iddia edildi ancak kesin neden anlaşılamadı. 7 Aralık'ta Pakistan Havayolları'na ait bir uçak iç hat uçuş sırasında teknik arıza nedeniyle düştü, 47 kişi yaşamını yitirdi. Ancak 2016'ın çak kazaları arasında en dramatik olanı Kolombiya'da yaşandı. 29 Kasım'da Brezilya Birinci Futbol Ligi ekiplerinden Chapecoense'nin futbolcu ve yöneticilerini Copa Sudamericana finali için Kolombiya'nın Medellin kentine taşıyan uçak inişine dakikalar kala "Yakıtı bittiği" için düştü. Kazada 71 kişi hayatını kaybederken 5 kişi mucize eseri hayatta kaldı. Uçağın Bolivya'daki aktarma sırasında uçuş ekibinden birinin pasaportunu unutması yüzünden yakıt saatini kaçırdığı ve eksik yakıtla havalandığı tespit edildi.

6
Devlet işleri bir medyuma bırakılmaz
Dünya tarihinin en sıra dışı devlet başkanı azli bu yıl yaşandı. Güney Kore Devlet Başkanı Park Geun-
hye, 40 yıllık arkadaşı Choi Soon-sil ile devletin en gizli sırlarını paylaştığı, ona devlet atamalarında geniş yetkili tanıdığı, devlet fonlarını kullanmasına için verdiği ve hatta konuşmalarını ona yazdırdığı gerekçesiyle meclis tarafından azledildi. Bir Güney Kore televizyonunun hiçbir devlet kurumunda görevi bulunmayan Cho Soon-sil'e ait tablette "Park'ın Choi tarafından düzeltilmiş konuşma metinleri, bakanlar kurulu brifingleri, devlet başkanları danışmanlarının atama kararnameleri, Choi tarafından Park'ın yardımcılarına gönderilmiş 'talimatları' içen elektronik postalar ve hatta Güney Kore ile Kuzey Kore arasındaki yapılan çok gizli askeri görüşme kayıtları" bile vardı. Soruşturma derinleştikçe Choi'nin Park'ın "Ruhani lideri" olduğu, ona medyumluk yaptığı ve "ölen annesi ve diktatör babasıyla temas kurdurduğu" ortaya çıktı. Güney Kore Medyası'na göre Choi, yakınlarını Park sayesinde devlet kurumlarının tepe noktalarına yerleştiriyor, Park bu atamaları eleştirenleri kamudan atıyordu. Choi, Devlet Başkanının kıyafetlerine kadar karışacak kadar hayatındaydı. Güney Kore halkı bu iddialar üzerine ayaklandı haftalarca "Kukla devlet başkanının" istifasını isteyen gösteriler yaptı. Sonunda 9 Aralık'ta Park meclis tarafından azledildi. Ancak azil sürecinin tamamlanması aylar alacak.

7
Bütçeyi kitabına uydurma azil nedenidir
Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, 2 kez seçim kazanmış ülkesinde yoksulluk ve gelir adaletsizliğin azalması için başarılı politikalar uygulamış, ülkesinin en hızlı büyüyen gelişmekte olan ülkeler olan BRIC ülkelerinden biri olmasını sağlamıştı. Ancak 2014 Dünya Futbol Şampiyonası ve 2016 Olimpiyat Oyunları'nın Rio de Janeiro kentine alarak önemli bir hata yaptı. Ülkenin ekonomik büyümesi ivme kaybederken iki büyük organizasyon için harcanan milyarlarca dolar milyonlarca Brezilyalıda hoşnutsuzluğu artırdı. Ancak Dilma Rousseff'i koltuğundan eden bir sivil darbe oldu. Muhalifleri, 2014 seçimleri öncesi "Denk bütçe" görüntüsü vermek için kamu açıklarını gizlediği gerekçesiyle azil soruşturması başlattı ve 31 Ağustos't amacına ulaştı.

8
Bir liderin ağzından en galiz küfürler çıkabilir

Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte Mayıs ayındaki seçimleri kazanıp Haziran'da göreve başladığında çok az insan onun dünya gündemini sarsacağına inanıyordu. Ancak Duterte kampanyasında söz verdiği gibi ayağının tozuyla uyuşturucu çeteleri ve kullananlara karşı kanlı bir operasyon başlatınca tüm dünyanın ilgisi bu ülkeye çevrildi. Tahminlere göre yaklaşık 3 bin uyuşturucu şüphelisi düzenlenen operasyonlarda öldürüldü, bazılarının cesedi yakıldı, bazılarının cansız bedenleri ise çöplüklere atıldı. ABD ve AB, operasyonda insan haklarının ihlallerini eleştirince Duterte'den en galiz küfürleri işitti. Duterte, kendisini eleştiren ABD Başkanı Barack Obama'ya "O. Çocuğu", AB yönetimine "S. gidin", BM BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Ra'ad Al Hussein'e "Salak" dedi. Duterte bununla da kalmada suçla ve suçlularla mücadeleden yılmayacağını anlatırken, belediye başkanlığı döneminde "Bir suçluyu kendi eliyle öldürdüğünü" ve "Bir suçluyu helikopterden bizzat aşağıya attığını" anlattı.

9
Kim tehlikeli bir liderdir
Kuzey Kore Lideri Kim Jong-un 2016'ya kadar kadar, renkli ve tuhaf özel yaşamı, keyfi infazları, Güney Kore ve ABD'ye yönelik ciddiye alınmayan tehditleri ile gündemdeydi. Ama 6 Ocak'ta 5.1 şiddetinde depreme yol açan nükleer denemesi onun ne kadar tehlikeli bir lider olduğunu ortaya çıkardı. Kim ellerinde 'hidrojen bombası' olduğu ileri sürüyor. Batı bu kadarına ihtimal vermiyor. Ama bu sarsıntı Kuzey Kore'nin geleneksel müttefiki Çin'i bile küplere bindirdi. Kim yönetimi tarihin en sıkı yaptırımları uygulanmaya başladı.


10
Bir Müslüman Londra Belediye başkanı olabilir

2016'ın en büyük sürprizlerinden biri Mayıs ayında yapılan yerel seçimlerde İngiltere'nin başkenti Londra'nın belediye başkanlık koltuğuna Pakistan asıllı bir Müslüman olan Sadiq Khan'ın gelmesi oldu. Sığınmacı akını, terör saldırıları ve Brexit sürecinde yabancı ve Müslüman düşmanlığının arttığı bir dönemde Khan'ın başarısı demokratik yüreklere ferahlık verdi. Öte yandan yıl bitmeden Avrupa Birliği'ne üye bir ülke ilk kez Müslüman başbakan göreve gelebilirdi. Romanya'da 11 Aralık'ta yapılan genel seçimin galibi Sosyal Demokrat Partinin (PSD) Tatar Türkü Sevil Shhaideh'nin başbakan olması önerisi, Alman kökenli Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis tarafından veto edildi.

11
Brangelina bile ayrılabilir
Yıldızların dünyasında 2016'ın en büyük sürprizi ise Angelina Jolie ile Brad Pitt'in ayrılması oldu. Dünyanın gıpta ile baktığı 3'ü evlatlık 6 çocuk sahibi Hollywood'un 'Altın çifti', özel uçaklarında çıkan bir kavganın ardından aniden boşanma kararı aldı. İddialara göre Jolie, hayli alkollü Pitt'in çocuklarından birinin üzerine yürümesini affetmemiş ve boşanma davası açmıştı. Çift resmen boşanmış değil. Ancak Pitt'in ailenin yeniden birleşmesi yönündeki adımlarının Jolie tarafından net bir şekilde reddedildiği söyleniyor. Yani Habertürk'ün habere ilişkin başlığında olduğu gibi Brad 'Pitti'.

12
Bunca değer bir senede yitirilebilir
2016, siyaset, sanat ve spor tarihine geçmiş pek çok ismin ebediyete göç ettiği yıl oldu. O kadar çok değerli isim yitirildi ki sosyal medyada "2016 bitsin artık" kampanyası bile açıldı. İşte o isimlerden bazıları...
David Bowie: İngiliz şarkıcı, oyuncu ve ressam, 10 Ocak'ta yani 69'uncu doğum gününde çıkan son albümü "Black Star"ın yayınlanmasından 2 gün sonra karaciğer kanserinden yaşamını yitirdi.

Umberto Eco: Bir bilim insanı ve düşünür olmasına rağmen "Gülün Adı" ve "Foucault Sarkacı" gibi romanlarıya uluslararası ün kazanan İtalyan yazar 19 Şubat'ta 84 yaşında aramızdan ayrıldı.





Zaha Hadid: Irak asıllı İngiliz mimar 31 Mart'ta 65 yaşında aramızdan ayrıldı ancak geride ölümsüz eserler bıraktı.




Prince: Albümleri 100 milyon satan, 7 Grammy ödüllü ABD'li pop yıldızı Prince, 21 Nisan'da Minnesota'daki evinde ölü bulundu. 57 yaşındaki şarkıcının yüksek dozda ilaç aldığı açıklandı.







Muhammed Ali: Efsanevi boksör ve siyahi hakları aktivisti Ali, 3 Haziran'da 74 yaşında hayata gözlerini yumdu. Cenaze törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.






Şimon Peres: 28 Eylül'de ölen İsrail eski cumhurbaşkanı, Nobel Barış Ödülü sahibiydi.


Dario Fo: Nobel Edebiyat Ödüllü İtalyan oyun yazarı 13 Ekim'de 90 yaşında öldü.







Leonard Cohen: Cohen: Kanadalı yazar, ozan ve şarkıcı Cohen, 11 Kasım'da 82 yaşında hayata gözlerini yumdu.







Fidel Castro: 25 Kasım'da 90 yaşında ölen Küba Devrimi'nin lideri dünya çapında hafızalara kazınmış siyasi sembollerden biriydi. CIA ona karşı 638 kez suikast girişiminde bulunmuş, yaşamının son yılında ülkesinin ABD ile buzları eritmesine şahit olmuştu.







Zsa Zsa Gabor: İlk evliliğini bir Türk siyasetçiyle yapan, Ankara'da yaşadığı dönemde "Atatürk'e aşık olduğunu" sık sık dile getiren Macar güzel 1950 ve 60'lı yıllarda stil ikonuydu. 18 Aralık'ta 99 yaşında öldü.
George Michael: 80'leri pop ikonu, 90'ların romantik şarkılarının kralı 25 Aralık'ta henüz 53 yaşındayken yaşama gözlerini yumdu.
Carrie Fisher: Star Wars'nı Prenses Leia'sı yıl biterken uçakta geçirdiği kalp krizine fazla direnemedi. Dahası kendisi de bir Hollywood yıldızı olan annesi Debbie Raynolds kızından bir gün sonra hayata gözlerini yumdu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Geleceğin ulaşım araçları

Türkiye’nin ilk inovasyon okulu

Cristiano Ronaldo